”FUTBOLCULAR
 ONA GÜVENDİ”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye Futbol Federasyonu Etik Kurulu Yedek Üyesi Avukat Ali Kemal Atçeken, Seçil Erzan ile ünlü futbolcular arasında uzun yıllar bir güven ilişkisi olduğundan dolayı futbolcuların dolandırıldığını söyledi.

Yüksek getirili fon adı altında ünlü futbolcularla birlikte birçok kişinin milyon dolarlarını kaybettiği Seçil Erzan davası İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından yargılanan Seçil Erzan’ın 226 yıl hapis cezası isteniyor. Türk futboluna damga vuran; Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fatih Terim gibi ünlü isimlerinin de yer aldığı zincirleme dolandırılma davası devam ediyor. Türkiye’nin gündeminde yer alan Seçil Erzan davasında neler yaşandı? Yargılama süreci nasıl devam ediyor? Sorumlular kim? Fatih Terim bu olayda zarar gördü mü? Bu soruların yanıtlarını bize Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Etik Kurulu Yedek Üyesi Avukat Ali Kemal Atçeken veriyor.

MAĞDURİYET VAR

Seçil Erzan davasının magazinsel bir hale geldiğini vurgulayan Avukat Ali Kemal Atçeken, “Gelinen süreç ile beraber 2023 Mayıs ayından itibaren şikâyetler artmıştı. Bu süreç içerisinde dosya mağdurlarından bir kısmının futbolcu olması, bir kısmının ise Fatih Terim fonu adı altında olmasından dolayı konu çok magazinsel bir hale geldi. Bu olayda sadece futbolcuların değil diğer iş insanlarının da mağduriyeti var… Soruşturma başladıktan sonra gelinen süreçte futbolcuların bulunmuş olduğu dosyayla ilgili olarak İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde iddianame kabul oldu ve davaya geçildi. Ceza yargılamasında gelinen süreçle birlikte iddianame kabul edilirken sevk maddesinde Türk Ceza kanunun 207. maddesine göre evrakta sahtecilikten her bir sanığın 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası alınması isteniyor. Aynı zamanda Türk Ceza Kanunun 108. maddesine göre nitelikli dolandırıcılıktan 3 yıldan 10 yıla kadar her bir eylemden ceza almaları amacıyla iddianame tanzim ediliyor. İlk duruşma yapıldı, ikinci duruşma ise ocak ayına ertelendi. Esasında bu dosyada 18 dosyanın yer aldığı şüpheliler var. Seçil Erzan ile birlikte 11 sanık olduğunu biliyorum. Dosya içerisinde bankaya para vermiş ama geri almamış kişilerden oluşuyor. Mağdur olanlar ise hiç para alamayan ünlü futbolcuların olduğu kişiler… Soruşturma devam ederken kar payı adı altında daha fazla para alanlar için farklı bir soruşturma devam ediyor” şeklinde konuştu.

BANKA SORUMLU

Dava sürecinde yaşanan gelişmeleri anlatan Atçeken, “Alacaklı ünlü futbolcular ve tüm mağdurlar dava açarak paralarını geri almak amacıyla hukuk dava süreci devam ediyor. Mahkeme kararı, İstinaf, Yargıtay ile yaklaşık 3-4 yıllık bir sürece girildi. Burada hukuki açıdan bankanın sorumluluğu var mı? Banka şube müdürünün yapmış olduğu eylemlerde banka sorumlu mu? Bu sorular tartışma konusunu oluşturuyor. Borçlar Kanunun 66. ve 116. maddesine göre; adam çalıştıranın sorumluluğu olarak değerlendiriliyor. Dolayısıyla şube müdürü bankanın çalışanı olduğu için sorumluluğu gündeme gelebilir. Şube müdürünün eylemlerinde bankanın sorumluluğu olduğu görülüyor. Dolayısıyla bankanın bu paraları faiziyle mağdurlara ödemesi gerektiğini düşünüyorum” diyerek ilgili bankanın olayda sorumlu olduğunu söyledi.

GÜVEN TELKİN EDİYOR

Yüksek karlı fon vaadiyle dolandırıcılık davasında insanların birbirine referans olduğu için kandırıldığı ifade eden Avukat Atçeken, “Fatih Terim, Arda Turan, Emre Belözoğlu gibi isimlerin geçmesinden dolayı gündemde çokça yer alıyor. Aslında baktığımızda son 5-6 ay içerisinde bu tarz davaların sık sık olduğunu görüyoruz. Kar payı ile birlikte insanlar kandırılıyor. Bireyler, çevresindeki kişilere güvendiği ve inandığı için paralarını kaybediyor. Arda Turan, Fatih Terim Türk futbolunun sembol isimleri başkalarına referans oldukları için bir güven telkin ediliyor” dedi.

FATİH TERİM’İN MAĞDURİYETİ YOK!

Seçil Erzan ile futbolcuların uzun yıllar birbirlerini yakından tanıdığını, Fatih Terim’in bu olayda maddi bir zararının olmadığını söyleyen Avukat Ali Kemal Atçeken, “Şube Müdürünün durumunu da iyi analiz etmekte fayda var. Yaklaşık 15 yıl Şube Müdürlüğü yapmış, başarılı, birçok ödüle sahip olan Seçil Erzan ve bulunduğu bankanın konumundan dolayı futbolcularla yakın ilişkiler içerisinde biri olarak biliniyor. Seçil Erzan ile futbolcular arasında uzun yıllar bir güven ilişkisi olduğundan dolayı bu olay nitelikli dolandırıcılığa giriyor. Erzan ve futbolcuların aileleri uzun yıllardır birbirini tanıyor ve görüşüyor. Türk Ceza Kanunun 157. ve 158. maddesine göre hile ile insan kandırma olayı var. Fatih Terim açıklamalarında bu olayda maddi bir zararı olmadığını söylüyor. Terim’in zararı ve mağduriyeti yok! Sadece ismi kullanılıyor. O yüzden kendisi dava açıyor. Her yıl en az 3-4 kere Fatih Terim fonuna benzer olaylar yaşanıyor. Sadece isimler değişiyor” ifadelerini kullandı.

NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK

Özel evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılıktan mağdurların dava açtıklarını aktaran Avukat Ali Kemal Atçeken, “Arda Turan 13,5 milyon dolar bankaya veriyor. Futbolcu 6 milyonu kar payı adı altında almış. Alamadığı 7 buçuk milyon için bir zararı söz konusu… Futbolcuların bütün zararı yaklaşık 42 milyonu buluyor. Şikâyetçi olan futbolcular ilgili kişilerin ceza almasını talep ediyor. Mağdurlar dolandırıldıkları meblağı geri almak için hukuk davalarını açtılar. Özel evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılıktan ceza alsın diye dava devam ediyor. İlgili bankanın açıklamasını tatmin edici bulmuyorum. Seçil Erzan kurumunu temsil ettiği için hukuksal olarak beyanda bulunuyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) inceleme yapıyor ve 40 sayfalık bir rapor çıkarıyor. Zimmeti kabul ediyor fakat sonuç bölümünde bu şahıs hakkında yeniden bir soruşturma açılması için ihbarda bulunmuyor. Bu yüzden İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, BDDK raporunu baz alıyor. Zimmet suçundan dolayı takipsizlik kararı veriliyor. Mağdurların avukatları idari mahkemesine BDDK kararların yanlış olduğunu belirterek iptal edilmesi için dava açtılar. Hukuksal olarak yargılamalar devam ediyor. Hem özel evrakta sahtecilik hem de nitelikli dolandırıcılığın oluştuğunu düşünüyorum. Çünkü paralar bankaya teslim ediliyor. Banka içerisinde kamera görüntüleri var. Düzenlen kaşeli ve imzalı belgeler var” diye konuştu.