Eski Isparta Belediyesi çalışanından çarpıcı itiraflar.. Eski Belediye çalışanı M.K Isparta Emniyet Müdürlüğüne ifadeye çağrıldı. Gündem Al’ın peşine üştüğü haberde M.K ile iletişime geçildi. Haber sitemize röportaj vermeyi kabul eden M.K çarpıcı açıklamalarda bulundu. M.K’nın yaptığı açıklamalar şöyle;
– Neden Isparta Emniyet Müdürlüğüne gidip ifade verdin?
”Daha önce Cumhuriyet başsavcısına Uğur Büyükçulcu ve bazı belediyede çalışan yöneticiler hakkında suç duyurusunda bulunmuştum. Benim E-devlet şifremi tehdit ederek alıp belediye bilgisayarlarından benim adıma ret cevabı yazıp bazı diğer yazdığım şikayetlerin de aynı gün cevaplarını yazmaları geri çekmeleri neticesinde Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundum.
Mahkeme da takipsizlik kararı verdi. Üst mahkemeye başvurduk. O da BTK dan IP sonuçlarını istedi ve IP sonuçları geldi. Belediyeye ait olduğu çıktı, kanıtlandı.
BTK sonuçlarına göre belediyenin IP’lerinin çıkması oradan yazıldığını ortaya koyuyor. Ancak mahkeme yine takipsizlik kararı verdi. Bu baskılar, tehditler insan haklarına onuruna saygısızlık gibi düşünüyorum.
Sonrasında cimer’e başvurmuştum. Tekrar cevabı geldi. Emniyete sevkettiler.Benim ifademin açıklamanın daha düzgün bir şekilde yapılması için Cimer Isparta Emniyet Müdürlüğü’ne sevk ediyor. Ben emniyette belediyede çalıştığım günden itibaren neler olduysa, Psikolojik baskı, insanlarla nasıl uğraşılıyor, zimmetlerine para geçirmeye çalışan kişileri tespit edip bunların peşine düşmemeleri, üstünü kapatmaları, hepsini anlattım.”
– Tabi bu zimmete para geçirme olayı aslında otopark mevzusu olarak biliniyor… Açık otoparklarda zimmete para geçirme olayı mı var?
”Evet, ben de çalıştım zaten açık otoparklarda ve gözümle de gördüm. Ispatlayıp verdim evrakları ama hiçbir işlem yapmadılar. Caddede çalışıyoruz, esnaflıarla yüz yüze geliyoruz, insanın zoruna gitmez mi? Sonuçta bir hırsızlık var ve bunu yöneticiler biliyor. Hepsi biliyor ama üst üste bizim şeflerimiz, müdürümüz, yönetici hepsi biliyor ama ben önlem almalarını istedikçe bunlar üstünü kapatmaya çalıştı.”
– Bir tek sanıyorum ki Şükrü başkanın bunlardan çok bir haberi yok…
”Bilmiyorum haberi var mı yok mu ama ben haberi olmayacağını tahmin etmiyorum. Muhakkak ki haberleri vardır. Peki şu anda bir işçinin ekmeğiyle oynanması veyahut da şu anda benim cezaevinden beraat aldığım suçla belediyede çalışan yüzlerce insan var. O suçtan beraat etmiş, o suçtan yargılanmış, denetim gören denetimlerini ihlal eden, farklı tedaviler gören ya kaç kişi var. Ama onlar çalışmaya devam ediyor. Hatta İnstagramda bir sayfa vardı ıspartamagazin32 diye orada güvenliklerin uyuşturucu kullandığını bilmem bir çok şeyi açıkladı. Neden bunlara önlem almıyorlar? Madem bir tek şahsi olarak bir insanla uğraşıyorsunuz, ben hırsızlıklara karşı önlem alın diye dediğim için mi?
Ben burada sadece kendi onurumu, adımı, itibarımı düşünmedim ki. Belediyenin de partinin de, ben bunları zamanında AK Parti sayesinde işe başladım, ekmek sahibi oldum, sağ olsunlar. Ama yanlışları da gördüm, yanlışların da üstüne gitmek zorundayım. Çünkü karakterimiz bize böyle evet gösterdi. Üstüne üstüne gittik. Çünkü bütün esnafı tanımaya başladık. Yarın öbürgün nasıl bir yerde iş bulacağız?
Hırsızlıklar var, çoğu elemanın yerleri değişti. Bölümleri, birimleri değişti, farklı yerlere alındılar. Oranın Atatürk çay bahçesinin yöneticileri değişti. Kirazlarlıdere’de ben 22 gün durdum açılış tarihinden beri. Ya o kadar şey çok şey dönüyor ki… Bu zimmet konusunda ha kimse çaktırmamaya kalksa da benim zaten mesleğim garsonluk fark ediyrum. Paranın nereden çalınabildiğini, nasıl saklanabileceğini, kullanabileceğini…
Ben bunları üstü kapalı söylemeye çalışıyorum. Uğur başkan olsun, benim yerimi değiştirin olmazsa falan ben şahit olmak istemiyorum dedim. Gözümle görmek istemiyorum. Burada da bırakacaksanız, önlem alacaksınız diyorum. Hiç bir önlem alınmadı, bu yüzden de benle daha çok uğraşıyorlar.
Bana AK Parti ekmek verdiği için ben ilk başta ak partiliyim. Ak Partinin onurunu, itibarını ve kendi onurumu itibarı mı düşünmekle beraber bunları yapmak zorundayım tabi devam da edeceğim. Emniyete ifadeyi verdim.”
– Ben sormak istiyorum kısaca. Özetleyerek anlatırsan çok sevinirim. Şimdi otoparktaki o zimmete para geçirme olayı nasıl oluyor?
”Şöyle anlatayım. Şimdi Cumhuriyet caddesinde Cumhuriyet-1, Cumhuriyet-2, Cumhuriyet-3 ve Cumhuriyet-4 diye numaralandırıyor. Mesela Cumhuriyet-1’de bir arkadaş çalışıyor. Vatandaşın biri otopark parasını ödüyor. Başka yerde bir daha ödüyor. Bir saat sonra başka caddede duruyor. Ha ödendiyse gözükmesi lazım. Kaçak fişi veriyorlar, müşteri tabii 10-15 TL diye fişe bakmıyor. Vatandaş önemsemiyor ya küçük paralar diye falan önemsemedikçe borç birikiyor.
E takibini de yapmıyor tabi ve borç birikiyor. Kaçak fiş veriyor, araç kaçtı para ödemedi diye böylece o para plakada duruyor. Başka bir yerde o borç çıkıyor karşısına. Sistem hatası diye bir şey çıkardılar. Bakın dedim, bunu bizim çocukların ağızlarına vermeyin dedim. Kötü yerlere gider, art niyetli kullanılır dedim. Kendi bildiklerini yaptılar yine.”
– Emniyete verdiğin ifadede Uğur Büyükçulcu’nun adı var, Ahmet Çapkın’ın adı var…
”Evet bunların bana karşı oynadığı, yani yapmak istediği psikolojik baskı, mobing işten çıksın gitsin hesabı var. Ben bu suçlara karşı üstüne düştüğüm için beni çok farklı dışlama eğilimine başladılar.”
– Peki Uğur Büyükçulcu’yu emniyete ifade vermeye çağırdılar mı? Bir bilgin var mı?
”İfadeyi daha yeni verdim, savcı çağırdı mı çağırmadı mı bilmiyorum. Kamu görevlilerinin tabi izin bir yerlerden izin alıp da ifadeye çağırılması sistemi var. Ama bence bir an önce adaletin hukukun yerini bulup da diğer bir BTK sonuçları gibi bize bir sonuç vermemesi adın buna bir önlem alınması gerekiyor. Ülkemizdeki adalet düzenine güveniyorum. Belediyede bilgisayarlarda geçmişe dönük her türlü şey kaydoluyor. Tam bu esnada araştırsalar bulurlar. Bunun çıkmaması mümkün değil. BTK raporlarının çıkmasına rağmen mahkemenin takipsizlik vermesi siyasetin yargı üstünde bir etkisi olduğunu gösteriyor. Umarım hak yerini bulur ve siyasetin yargı üzerinde bir etkisinin olmadığını görürüz. Türkiye Cumhuriyeti yargısına güveniyorum.”
13:06
News
Genel 
Genel 
Genel 
Genel 
Genel 
Genel 
