DOLAR

32,4504$% -0.15

EURO

34,8290% -0.66

STERLİN

40,7959£% -0.56

GRAM ALTIN

2.441,26%0,23

ÇEYREK ALTIN

4.048,00%0,02

BİTCOİN

2057810฿%-0.95395

İmsak Vakti a 04:27
Isparta AÇIK 17°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Arının dirisi de ölüsü de şifa kaynağıdır

Arının dirisi de ölüsü de şifa kaynağıdır
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Antalya’da düzenlenen ‘Uluslararası Güzellik, Estetik ve Kozmetoloji Çalıştay’ı sürüyor. Çalıştay’da geliştirdiği arı ürünleri ile ilgili yaptığı sunum büyük ilgi gören Prof. Dr. Orhan Değer açıklamalarda bulundu. Apiterapi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Orhan Değer, şöyle konuştu:

“Şu anda Sağlık Bakanlığı Apiterapi eğitimleri ile hekimler yetiştiriyor. 5 yıl içinde donanımlı tedaviyi yapabilen iyi hekimlerimiz yetişmiş olacak. Türkiye dünyada iyi bir potansiyeli yakalayacak.  Ancak bu sürede tıbbi kullanımı olan arı ürünlerimiz olması lazım. Bizler kendi laboratuvarlarımızda yeni ürünler çıkarmak üzereyiz. Bunları bir kısmı deney aşamasındadır. Yayınları da yapılmaktadır. Bir kısmı ise piyasaya çıkmıştır. Gelecek 5 yıl içinde Türkiye birçok noktada apiterapi konusunda iyi bir yere gelecek. Bunun için bizde sıkı bir çalışma içerisindeyiz” dedi.

“ARI TAMAMEN BİR ŞİFA KAYNAĞIDIR”

Arının ölüsünün de dirisinin de işlerine yaradığını kaydeden Prof. Dr. Orhan Değer sözlerini şöyle sürdürdü:

“Arı ürünleri oldukça fazla sayıdadır. Bunlar sadece bal, polen, propolis değil, bunun yanında arının salgıladığı arı zehri var. Arıların larvaları var. Arıların ölüsü bile faydalıdır. Arının ölü veya diri larvası da işimize yarıyor. Arı tamamen bir şifa kaynağıdır. Tedavi edici hekimlerimiz yetişirse apiterpi konusunda Türkiye çok iyi bir konuma gelecektir. Bu vesile ile hem insanları ilaçtan kurtaracağımızı içerisindeki bileşenler bakterilere, virüslere, mantarlara, yaşlanmaya, damarlardaki bozukluklara karşı, alerjiğe karşı birçok sağlık noktasında bu ürünler tedavi edici potansiyelleri var. Bu çalışmaların standardize edilmesi gerekiyor. Bu çalışmaların tıbbı düzenlemesi yapılması ve yayın pozisyonuna geçilmesi gerekiyor”

“ARI ÜRÜNLERİ TIBBI KULLANIM POTANSİYELLERİ TARTIŞILDI”

Çalıştay’da arı ürünlerinin içeriği, arı ürünlerinin etki mekanizmaları ve tıbbi kullanım potansiyelleri tartışıldığını ifade eden Prof. Dr. Orhan Değer, “Bizde kendi çalışmalarımızda kanser hücre kültürleri, başta propolis olmak üzere polen ve arı sütünün anti tümör yani kanser karşıtı etkiler gösterdiğini çeşitli yayınlarda gösterdik” diye konuştu.

“VİRÜS TEKRARLARINI ENGELLEDİK”

Covid-19 döneminde etik kurul onayları ile hekim grubumuzla birlikte Covid-19 hastalarına sulu propolis ekstratı vererek tedavi süreçlerini hızlandırdık. Mikrobik özeliklerini engelledik. Virüs tekrarlarını engelledik ve bunu da bu kongrede sunduk. Bu kongrede hangi propolis ürünün insanlar tarafından hem sağlıkta hem de hastalıkta daha emniyetli şekilde kullanılabileceği tartışıldı. Bu konuda tarafımdan geliştirilen sulu propolis ekstratı emniyetli şekilde kullanılabileceği sonucuna varıldı” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Değer, “Bugünkü Çalıştay’ıda ayrıca kozmetikte arı ürünlerinin kullanımı da gündeme geldi. Başta arı sütü olmak üzere propolis polen ve bal mumu kozmetik ürünlerde önemli katkı sağladığı anlaşıldığından bu ürünleri daha güçlü hale getireceği sonucuna varıldı” dedi.

Devamını Oku

Rusların askeri tıpta kullandığı mucize cihaz Türkiye’de; Vücudu baştan aşağı iyileştiriyor

Rusların askeri tıpta kullandığı mucize cihaz Türkiye’de; Vücudu baştan aşağı iyileştiriyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Nikarich firması Yönetim Kurulu Başkanı Soner Alagöz, Nikarich ailesi olarak güzellik, kozmetik ve sağlık sektörüne giriş yaptıkları günden bu yana sektör temsilcilerine her daim doğru bilgiler verip onların işlerini daha iyi noktalara getirebilmeleri için çalıştıklarını söyledi.

Dünyanın hangi noktasından olursa olsun en iyi teknolojik ürün ve ekipmanları sektörün hizmetine sunmak için var güçleriyle çalıştıklarını kaydeden Alagöz “Amacımız doğru dürüst ilkeli ve çalışkan bir anlayışla içinde bulunduğumuz bütün oluşumlarda fark yaratmaktır” dedi.

Alagöz, Rusya’dan getirdiği ve vücudu baştan ayağa kadar her aşamasını kimyasal kullanmadan iyileştirebilen Nikarich Cold Plasma Cihazı ile ilgili yürüttükleri çalışmalarına ilişkin şunları söyledi:

“Dünyada sadece Ruslara ait cihazın Türkiye ve Ortadoğu distribütörlüğünü aldım. Cihazımız güzellik sektörünün görmediği bir teknolojiyi barındırıyor. Cildi hiçbir şekilde kimyasal kullanmadan kendi kendine iyileştirebilen bir cihaz olduğu için uzmanlar karşılığını fazlasıyla alıyor.  Ruslar bunu yıllarca askeri tıpta kullandı, Dünya ile paylaşmamışlar. Saç çıkarmaktan başlayarak bazı kellik sorunları, saç zayıflamaları, alın çizgilerinden göz kapağından yüzdeki lekelerden, gözaltı torbalarından göğüs ve göbek bölgesi toparlamalarına, tırnak mantarına kadar tek kelime ile mükemmel bir cihaz. Güzellik salonlarının bu cihaza tepkisi bütün cihazlar bir kenara bu cihaz bir kenara diye bize geri dönüşümler yapıyorlar” dedi.

Nikarıch firması Uzmanı Hemşire Paramedik Sedanuer Soyalp ise cihazla ilgili “Nikarich Cold Plasma Cihazımız ile 300 dolayında firma ve doktorlarımızla çalışıyoruz. Saç diplerinden ayak tırnaklarına kadar bir çok alanda cihazımızın iyileştirme özelliği bulunuyor. Bize sorunu söylüyorsunuz bizde çözüm sunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Güzelliğin güzel görünmenin her insanın ihtiyacı durumuna geldiğini anlatan Soyalp, “Burada insanlar sadece A kalite hizmet istiyor. Bu konuda firma olarak sunduğumuz kaliteli cihazlarla kendimizi şanlı hissediyoruz” diye konuştu.

Devamını Oku

Güzellik, Estetik ve Kozmetoloji sektörüne dev akademisyen kadrolardan eğitim

Güzellik, Estetik ve Kozmetoloji sektörüne dev akademisyen kadrolardan eğitim
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’de bir ilk gerçekleşiyor. Yurt içi ve yurt dışından dünyaca tanınmış bilim insanlarının katıldığı güzellik uzmanları ile medikal estetikçiler, sağlıkçılar ve diyetisyenleri bir araya getiren ‘Uluslararası Güzellik, Estetik ve Kozmetoloji Çalıştayı’nda ünlü akademisyenler sektör temsilcilerine ilk kez uygulamalı detaylı bilgiler veriyor. Türkiye ve dünyanın dört bir yanından gelen sektör temsilcilerinin büyük ilgisini gören Çalıştay’da uygulamalı eğitimlerde başarılı olanlara sertifika veriliyor.

Ankara Üniversitesi ve Ankara Medipol Üniversitesi iş birliğinde organize edilen Uluslararası Beautycare’2024 Organizasyon Komitesi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Rüştü Karaman sağlıklı yaşam, cilt bakımı ve estetik tüm dünyada çok önemsenen ve süreklilik arz eden insanlık tarihi kadar eski bir olgu olduğunu söyledi. Prof. Dr. Karaman, “Sağlıklı bir cilde sahip olmak aynı zamanda vücut sağlığının da en önemli göstergesi. Bu nedenle, cilt bakımı, estetik uygulamaları ve kozmetik ürünler günlük hayatın adeta vazgeçilmezi. Cilt bakımında temel amaç sadece güzel görünmek değil, sağlıklı bir cilde sahip olmak için cilt sağlığının korunması ve bütüncül güzellik. Sağlıklı ve sürdürülebilir güzellik açısından, başta gıda, beslenme, sağlık ve egzersiz olmak üzere dermotoloji, kozmetoloji, farmakoloji, biyoteknoloji, kimya gibi farklı disiplinler arası doğru bilgi ve tecrübelerin bilimsel veriler ışığında tüm bireyler ile paylaşılması büyük önem taşımaktadır. Bu çerçevede; Ankara Üniversitesi ve Medipol Üniversitesi ev sahipliğinde 24-28 Nisan 2024 tarihleri arasında Antalya-Türkiye’de ilgili paydaşların katılımları ile oldukça geniş platformda düzenlediğimiz ‘Uluslararası Güzellik, Estetik & Kozmetoloji Çalıştayı ve Sertifikalı Kurs Programı’ büyük ilgi görüyor” dedi.

Devamını Oku

Bu konuda klinik çalışmayı dünyada ilk biz yapıyoruz

Bu konuda klinik çalışmayı dünyada ilk biz yapıyoruz
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Prof. Dr. Değer: Bu konuda klinik çalışmayı dünyada ilk biz yapıyoruz

ANTALYA – BHA 

Antalya’da düzenlenen Uluslararası Güzellik, Estetik ve Kozmetoloji Çalıştayı’nda konuşan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Öğretim görevlisi, akademisyen, Prof. Dr. Orhan Değer sunumunda Türkiye ve global düzeydeki markaların yarışabileceğini belirtti.

Değer konuşmasında şu ifadeleri kullandı,

”Bir sürü arı ürünü üretiyoruz. Yaşlanma karşıtı etkilerini anlattım. Hem normal yaşlanmayı engelliyor hem de cilt üzerindeki yaşlanmayı geciktiriyor. Dolayısıyla Türkiye’de üretilen bir takım kozmetiklere bu arı ürünlerini kattık ve çok güzel bunlarla ilgili klinik çalışmaları yapıldı, harika ürünler meydana getirdi. Arı ürünleri onları daha da katma değerli hale getirdi. Dünyadaki çok iyi markalarla yarışabilecek düzeyimiz var şu an.

Arı bir kere doğal bir varlık. Bir şifa kaynağı arı. Bilmediğimiz bir sürü şey daha var. Bildiğimiz sadece bu kadar dolayısıyla doğal bir şeyi biz hiç etkilemeden o ürünlere kattığımız için de o ürünlerin kıymetini arttırıyoruz. Örneğin başkaları onları kimyasal maddelerle yapıyorlar. O etkileri sentez edilmiş organik kimyasal maddeden yapıyorlar. Bizimkisi ise doğal, arının kendi ürününü oraya katıyoruz. Bunların hepsinin dozajları miktarları ayarlanıyor, bu ürünlerin hepsinde sadece kozmetik yok. İçilenler de var. Hap formlarımız da var.

”Ürünlere yoğun bir ilgi var”

Bu sempozyum sayesinde tanınırlığın daha da artacağını öngören Prof. Dr. Orhan Değer,

”Trabzon’da ürünlere yoğun bir ilgi var diyebiliriz. Hedefimiz hemen bir kazanç elde edip köşeyi dönelim değil, hedef Türkler bu ürünleri yapabiliyor demek. Ürünleri insanlara göstere göstere inandırdık diyebilirim. Ben inanıyorum ki bu sempozyumda da birçok yere dağılacağız. Yani hedefimiz şu, biz Türkiye’de bu ürünleri yapıyoruz ve daha da başarılı olacağımıza inanıyorum.

Havasından bile faydalanıyoruz. Şu anda da dünyada ilk defa klinik yani hekim kökenli araştırma yapacağız. Arı havasını hastalarda deneyeceğiz. İnşallah sonuçlarını da size aktarırız.” dedi.

Devamını Oku

Televizyonlarda sağlıklı yaşama dair yüzde 90’ı spekülatif şeyleri konuşuyorlar

Televizyonlarda sağlıklı yaşama dair yüzde 90’ı spekülatif şeyleri konuşuyorlar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Antalya’da düzenlenen ve güzellik akademisyenleri, güzellik emekçileri ile medikal estetikçiler, sağlık uzmanları ve diyetisyenlerin buluştuğu Uluslararası Güzellik, Estetik ve Kozmetoloji Çalıştayı sürüyor. Çalıştayda düzenlenen oturumlarda akademisyenler alanlarında sunumlar gerçekleştiriyor.

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahim Koçyiğit yaptığı sunumda sağlıklı yaşama dair bilgiler paylaştı. Sağlıklı yaşam için en önemli konunun eğitim olduğunu belirterek “Bilmeden sağlıklı yaşam olmaz. İnsan sadece maddi bir mideden ibaret değildir maddi midemiz olduğu gibi kalp midemiz ve akıl midemiz de var. Her birisine en uygun gıdayı vermek bizim hedefimiz. Mideye neler faydalıdır neler zararlıdır bunu tüm bilimsel çalışmalar araştırır ama ruha ne faydalı ne zararlı, ruhu neyle besliyoruz, kalbi neyle besliyoruz, aklı neyle besliyoruz önemli. Bunlar bir bütün içinde dengede olursa insan sağlıklı insan olur. Sadece maddi mideyi sağlıklı tutmakla insanı sağlıklı yapamayız. Ruhi olarak onu beslemezsek istediği kadar sağlıklı olsun yine psikomatik dediğimiz hastalıklara maruz kalıyor. Burada da en önemlisi doğru eğitim ve doğru bilgi” dedi.

“Televizyonlara baktığımız zaman yüzde 90’ı spekülatif ve sansasyonel şeyleri konuşuyorlar” .

Televizyonlarda spekülatif bilgiler verildiğini kaydeden Prof. Dr. Koçyiğit şöyle konuştu:

“Şuanda maalesef televizyonlara baktığımız zaman yüzde 90’ı spekülatif ve sansasyonel şeyleri konuşuyorlar. Doğru bilgi vermiyorlar sadece çarpıcı, ilgi çekici şeyler söylüyorlar ama doğruları ve uyguladıkları adımları söylemiyorlar. Literatürden işlerine gelen kısımları alıp aktarıyorlar. Literatürde öyle bilgiler vardır ki taban tabana birbirine zıt bilgiler vardır. İnsan yapmadığı bir şeyi çok bilemez, doğru kişilerden doğru bilgiler alınmalı. Ben araştırmacıyım ve laboratuvarda bizzat kendim çalışıyorum. Çalıştıklarımın sonuçlarını kendim görüyorum ve bunları kendim yayın yapıyorum dolayısıyla ben kendimden daha emin konuşuyorum. Çünkü yapmışım ve görmüşüm. Ama diğer bir profesör hiç çalışmadan konuşuyorsa başkalarının bilgisini aktarmaya çalışıyor. O bilgilere baktığınız zaman da birbirine taban tabana zıt bilgiler görebiliyorsunuz. Örneğin bir C Vitamini ile ilgili 50 bin tane yayın var. 50 bin yayın içerisinde birbirine taban tabana zıt bilgiler bulabilirsiniz. Her şeyin dozu ve ayarı önemli. Uygun doz verirseniz kanseri önlersiniz, uygun doz verirseniz kanseri tedavi edersiniz ama sağlam insana kanser dozu verirseniz kanser edersiniz. Çünkü tüm kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar aynı zamanda kansorejendir. Örneğin radyoterapi, kanserde kullanıyoruz. Sağlam insana kullansak kanser olur. Dolayısıyla bunlar çok önemli”

Devamını Oku